YEKDEM’DE YENİ BİR SAYFA AÇALIM

Yenilenebilir enerjiye Almanya modeli önerisi

Türk sanayi, yeni dönemde koronavirüsün yaralarını sarmak ve zararlarını telafi etmek için çalışıyor. Sanayide çarklar yeniden dönmeye başlarken yüksek enerji maliyetleri de sanayicinin gündeminde ilk sırada yer almayı sürdürüyor. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, elektrik faturalarında astronomik artışa neden olan YEKDEM bedelinin sanayiciye yüklendiği sistemin sürdürülebilir olmadığına dikkat çekerek yenilenebilir enerjinin ihaleler ile desteklendiği Almanya modeline geçişi önerdi. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) teşviklerinin süresi 31Aralık 2020’de doluyor. Sürekli artan ve öngörülemeyen YEKDEM maliyeti ile rekabetçi bir üretimden uzaklaşıldığını belirten PAGEV Başkanı, “YEKDEM’de döviz bazında yüksek sabit fiyatlı teşvik uygulaması yerine Almanya gibi ihaleler ile yolumuza devam edelim, yenilenebilir enerji yatırımlarını rekabete açalım” dedi.

Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir kaynaklarla elektrik üretimi son yıllarda önemli bir artış kaydetti. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM), 2010 yılında yürürlüğe girdi ve yenilebilir enerji yatırımlarının desteklenmesi amacıyla 10 yıl döviz bazında yüksek fiyatlardan devlet alım garantisi verildi. YEKDEM teşviklerinin süresi 31 Aralık 2020’de sona eriyor. Sanayiciler ise elektrik faturalarına yansıyan ve Nisan ayından itibaren yüzde 100 artan YEKDEM bedelinin yükünü daha fazla taşımak istemiyor. Türkiye çapındaki tüm sanayi odaları başkanları, organize sanayi bölge başkanları , çatı kuruluş TOBB dahil sanayiciler bu yükün artık kaldırılamaz olduğunu uzun süredir hep bir ağızdan dile getiriyorlar.

“Sabit fiyatlı teşvik uygulaması yerine Almanya gibi ihalelerle devam edelim”

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, yenilenebilir enerjinin önemli olduğunu ve ülkemizin bu alanda yeni yatırımları teşvik edici stratejiler geliştirilmesini olumlu bulduklarını ancak teşvik bedelinin sanayicilere yüklendiği bir mekanizmanın bu haliyle sürdürülebilir olmadığını dile getirdi. YEKDEM’in uygulandığı 10 yılda teknolojinin gelişmesi ve ucuzlaması ile birlikte yenilenebilir enerji yatırımlarının maliyetinin de düştüğüne ancak döviz bazında teşvikli fiyatların sabit kaldığına dikkat çeken Yavuz Eroğlu, şunları söyledi: “Dünyada yüksek fiyattan devletin döviz bazında yıllar süren alım garantisi verdiği sistem sona eriyor. Ülkeler yenilebilir enerjiyi ihalelerle en uygun şartlarda teklif veren firmalara veriyorlar. Bu sayede sanayicinin üzerine düşen yük de azalıyor. Sanayide yüksek enerji maliyeti, ihracatı zorlaştırırken bu da işsizliğe sebep olmaktadır. YEKDEM maliyetinin yüksekliğinin sanayimizi ve ülke ekonomisini direkt etkilediğini hepimiz biliyoruz. Sanayimizin küresel pazarda rekabetçi olabilmesi için düşüşte olan bir YEKDEM maliyeti olması gerekir. Mevcut durumda ise bu rakam hep yukarıya çıkıyor ve öngörülemiyor. Almanya’nın 2015 yılında uygulamaya başladığı sistem ülkemize de güzel bir örnek olabilecektir. Bu teşvikler ilk verildiğinde yenilenebilir enerji teknolojileri pahalıydı. Yıllar içinde gelişen ve ucuzlayan teknoloji sayesinde yatırım maliyetleri kat be kat azaldı ama döviz bazında teşvikli fiyatlar sabit kaldı. Sabit fiyat alım garantisi yerine Hükümetler ihaleler açıp yine özel fiyatla ama yenilenebilir enerjiyi de rekabete açarak yol alıyorlar. Almanya 2015’te ihale bazlı enerji teşvikine başladı ve 2017 yılında tam geçişi sağladı. Dünya çapında enerji ihaleleri artık sabit alım garantili fiyatlamanın yerini alıyor ve teşvik dönemi bitiyor”.

İhale yöntemi test edildi, başarılı olduğu görüldü…

Yenilenebilir enerji çalışmaları ile çok önemli bir örnek oluşturan Almanya, uzun zamandır yenilenebilir enerjiyi sabit yüksek fiyatlı teşvikler yerine rekabete açık ihaleler ile veriyor. Eroğlu, Türkiye’de de bu sistemin uygulanabileceğine dikkat çekerek, “Devletimiz ihale ile alım yapmak konusunda denemeler yaptı ve başarılı da oldu. Örneğin; geçen yıl Mayıs ayının son gününde Türkiye’nin 4 bölgesinde yapılan RES YEKA-2 ihalesinde kilovatsaat başına (kWh) 3,53 ile 4,56 $ cent arası fiyatlar verildi. Bu gelişmelere bakarsak mevcutta YEK’de belirtilen Cetvel 1’de kilovatsaat başına Rüzgâr Enerjisi için verilen 7,3 $ cent iken ihaleyle neredeyse fiyatın yarıya indiği ve bu şekilde Yenilebilir Enerji Yatırımcıları yatırım yaparken sanayicinin elektrik faturasına eklenecek YEKDEM payının nasıl düşebileceği de test edilmiş oldu” dedi.

01 Ocak 2021’de yenilenebilir enerjide yeni bir sayfa açalım!

Sanayiciler, Türkiye ve dünya ekonomisinin içinde bulunduğu zor dönem dikkate alındığında YEKDEM’de sabit fiyatlarla döviz bazında ödemenin devam ettiği ve bu maliyetin de sanayiciden alındığı bir sistemin sürdürülebilir ve ülke ekonomisinin yararına bir uygulama olmadığı noktasında birleşiyorlar. Teşvik sisteminin dünyada da terkedildiği bir ortamda Almanya gibi fiyat rekabetine açık ihaleler yöntemi ile yenilenebilir enerjideki artışın devam ettirilebileceğinin altı çiziliyor.

PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Sabit döviz bazlı, yüksek fiyata dayanan Teşvikli YEKDEM sisteminin defterini 31 Aralık 2020’de bir daha açılmamak üzere kapatmalı ve 01 Ocak 2021’de yenilenebilir enerjide TL bazlı fiyat rekabetine açık yeni bir sayfa açmalıyız” diyerek sözlerine son verdi.

Etiketler

Sayfa başına dön