TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ AB’NİN DAİMİ ÜYESİ OLDU... PAGEV ve PlasticsEurope İstanbul Plastik Zirvesi Deklarasyonu’nu imzaladı
TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ AB’NİN DAİMİ ÜYESİ OLDU
PAGEV ve PlasticsEurope İstanbul Plastik Zirvesi Deklarasyonu’nu imzaladı
Türk plastik sektörü, Türkiye’den önce Avrupa Birliği’nin daimi üyesi oldu. PlasticsEurope çatısı altındaki Avrupalı plastik derneklerinin başkan ve üst düzey yöneticileri PAGEV başkanlığında düzenlenen İstanbul Plastik Zirvesi’nde bir araya geldi. Zirvede, Türkiye ve Avrupa plastik endüstrisinin sorunlarının değerlendirildiği ve ileriye dönük stratejileri belirlendiği tarihi bir deklarasyona da imza atıldı. Plastik sektörünün akışına yön verecek deklarasyon tüm sektörlere örnek olacak. Plastik değer zincirini güçlendirmek üzere toplanan zirve temsilcileri, 25. yılını kutlayan Avrasya’nın en büyük plastik fuarı PlastEurasia’nın açılışını da gerçekleştirdi.
Bugün üretim kapasitesi ile Avrupa ikinciliğine ve dünya yedinciliğine sahip olan Türk plastik sektörü, Avrupa Birliği’ndeki etkinliğini giderek artıyor. Sektörün çatı kuruluşu Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), etkin üyesi olduğu Avrupalı sivil toplum örgütleriyle Avrupa Birliği’nin karar süreçlerine yön veriyor. Avrupa’nın en büyük plastik firmalarını bünyesinde barındıran PlasticsEurope’a üye Avrupalı Plastik Derneklerinin başkan ve üst düzey yöneticileri PAGEV ev sahipliğinde TÜYAP Palas Hotel’de düzenlenen “İstanbul Plastik Zirvesi”nde bir araya geldi.
Zirvede, haftalardır devam eden müzakereler sonucunda Avrupa ve Türkiye’de plastik sektörünün sorunlarının değerlendirildiği ve çözümü için yeni stratejilerin belirlendiği ortak bir deklarasyona imza atıldı. PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu ve PlasticsEurope İcra Başkanı Karl Foester’ın imzaladığı İstanbul Plastik Deklarasyonu plastik dünyasının geleceğine yön verecek.
Türk ve Avrupalı plastikçileri yakından ilgilendiren İstanbul Plastik Deklarasyonu’nda Türkiye ve Avrupa Plastik Endüstrisinin karşılaşacağı temel sorunlar: Büyümenin hızlandırılması, işsizlik, büyüme ihtiyacı, yüksek enerji ve hammadde maliyetleri, nitelikli işgücü eksikliği, gelecek dönemlere yönelik yatırım ihtiyacı, uyumlaştırılmış ve tamamlayıcı bir kanun ağının bulunmayışı ve sektörün “Plastik Atıkların Gömülmesinin Yasaklanması” politikasının daha iyi uygulanması olarak belirlendi. Almanya’da 2001 yılında plastik atıkların yüzde 59’u geri kazanılırken, yüzde 41’i gömülmekteydi. 2005 yılında Almanya’da plastik atıkların katı atık toplama alanlarına gömülmesi yasaklandı. 2011 yılına gelindiğinde gömülen plastik atık miktarı yüzde 1’e gerilerken, geri kazanım yüzde 99’a ulaştı. Bu örnekten yola çıkan zirve temsilcileri, tüm AB ülkeleri ve Türkiye için 2025 yılında plastik atıkların gömülmesinin yasaklanması yönünde çalışmalar yapılması konusunda karar aldı.
Deklarasyonda belirlenen sorunların çözümü için öncelikle enerji ve hammadde fiyatlarının daha rekabetçi bir hale getirilmesi ve yeni enerji kaynaklarına odaklanılması gerektiğinin altı çizildi. ‘Tek pazar – tek yönetmelik’ yaklaşımı içerisinde kimyasal madde yönetmeliğinin uyumlaştırılması, AB’ye ve Türkiye’ye giren ürünlerin daha iyi denetlenmesi, yeniden sanayileşme ve döngüsel ekonomi girişimleriyle ilişkili politikalara plastik sektörünün de dâhil edilmesi, Türkiye ve AB Komisyonu’nda plastik sektörünün rekabetçiliğini iyileştirmeye yönelik teşvik politikaların oluşturulması da diğer önemli stratejiler arasında belirtildi. Geri dönüşüm teşviki, atık yönetimi kontrolü, plastik ürünlerin değeri üzerine toplumsal farkındalık kampanyaları ve gençlerin plastik sektörüne dâhil olabilmesi için eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi deklarasyondaki diğer maddeler arasında yer aldı. Yine denizlerdeki plastik çöplerin oluşmasını engelleyecek çalışmalara da sektör öncü olunmasına karar verildi. Günümüzde her sene 10 milyon ton plastik atık dünya denizlerine karışıyor. Bu plastik atıkların yüzde 80’i karasal kaynaklı oluyor. Bu durumun oluşmasındaki en önemli neden ise kötü katı yönetimi. Atıklar, özellikle denize kıyısı olan ülke ve şehirlerde korunaksız, yetersiz katı atık toplama alanlarından denizlere ulaşıyor. Plastik sektörü öncelikle sorunun ana kaynağı olan katı atak yönetimi konusunda AB ve Türkiye’de Çevre Bakanlıklarıyla ortak çalışmalarla bu sorunun çözümüne katkı sağlayacak ve eş zamanlı denizlerde hali hazırda yüzen atıkların temizlenmesi için yüzey temizliği çalışmalarını artıracak.
İstanbul Plastik Zirvesi’ne, PlasticsEurope çatısı altında örgütlenen AB’deki Plastik Derneklerinin Başkan ve yöneticileri katıldı. AB’deki binlerce firmayı temsil eden dernek yöneticilerine, Türkiye ekonomisi ve ortak yatırım imkânları da Başbakanlık Yatırım Destek ve Kalkınma Ajansı Baş Direktörü Necmettin Kaymaz tarafından anlatıldı. Ayrıca zirveye katılan heyet, PAGEV ve TÜYAP iş birliğinde her sene düzenlenen Dünya’nın ikinci en büyük, Avrasya’nın en büyük fuarı PlastEurasia-25. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı’nın açılışını da gerçekleştirdi.
“İstanbul Plastik Deklarasyonu Avrupa ve Türkiye plastik endüstrisine yön verecek”
İstanbul Plastik Zirvesi’nin başkanlığını üstlenen PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türk plastik sektörü olarak bugün üretim kapasitemizle Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci, dünyada ise yedinci sırada yer alıyoruz. Avrupa Birliği’nin üyesi bir ülke olmayabiliriz, ancak Avrupa Birliğinde çıkarılan yasa ve yönetmelikler, hem AB’ye mal ihraç ettiğimiz hem de Türkiye’nin AB ile yürüttüğü uyum süreci sebebi ile bizleri etkiliyor. Türkiye’deki kanun ve yönetmeliklere sektör olarak katkı vermek yanında AB’deki sürece de dâhil olmak bu sebeple sektörümüz için elzem hale geldi. Vakfımız AB’deki plastikçilerin çatı örgütüne üye olduğunda sektörümüz Avrupa’da yedinci sıradaydı, şu an ikinci sırada ve liderliği zorluyor. Bu konum Türk plastik sektörünün başarılı ilerleyişinin ve gelişiminin bir kanıtıdır. Ancak Avrupa’nın yalnızca plastik konusundaki üretim üssü değil, aynı zamanda karar merkezinin de İstanbul olmasını istiyor ve bu doğrultudaki çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Düzenlediğimiz İstanbul Plastik Zirvesi ile Türkiye ve Avrupa plastik endüstrileri adına çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluyuz. AB plastik endüstrisinin en büyük çatı kuruluşu PlasticsEurope’a bağlı AB üyesi ülkelerin plastik derneklerinden temsilcileriyle haftalardır süren müzakerelerimiz sonucunda ortak bir deklarasyon hazırladık. Avrupa ve Türkiye plastik endüstrisine yön verecek ve iki pazarın birleşmesiyle oluşan büyüklük itibariyle global bir güce karşılık gelen İstanbul Plastik Deklarasyonu’nu plastik dünyasına kazandırmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu.
Avrupa plastik endüstrisinin en büyük sivil toplum kuruluşu PlasticsEurope’un İcra Başkanı Karl Foester ise açılışta yaptığı konuşmada Avrupa Birliği’ndeki plastik sektörünü yakından ilgilendiren gelişmeler ve yasal düzenlemeler hakkında bilgiler verdi. Foester, Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz gün yeni döngüsel ekonomi paketini açıkladığını belirterek şunları söyledi: “Döngüsel ekonomi paketi temel olarak doğal kaynaklara sahip olmayan Avrupa kıtasının elindeki kaynakları daha iyi kullanması gerektiğine ilişkin fikirleri içermektedir. Plastik endüstrisi bu konudaki tüm tartışmaları ve yapılan hazırlıkları yakından izliyor. Genel anlamda Avrupa Birliği’nin yayınladığı, bizim de sektör olarak mücadelesini verdiğimiz kesin hedefleri ortaya koyan yeni döngüsel ekonomi paketinden memnun olduğumuzu söyleyebiliriz. Bizim için daha önceki yasal düzenlemelere göre daha gerçekçi bir yaklaşıma sahip. İstanbul Plastik Zirvesi ortak deklarasyonunda da yer aldığı gibi plastik çöpe atılmayacak kadar değerlidir. Avrupa Birliği’nin gelecek yıllardaki ilerlemesi de bu yönde olacaktır. PAGEV’in temsil ettiği Türk plastik sektörüyle ortak sorunlarımız için Avrupa Parlamentosu’nda birlikte çalışıyoruz. Türkiye plastik sektörü, AB plastik sektörünün çok önemli bir parçası ve bu deklarasyonla birlikte çalışmamızı yeni bir boyuta taşıyoruz.”
Zirveye katılan T.C. Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kılıçarslan, inovasyon ve Ar-Ge’ye vurgu yaptığı konuşmasında, “Plastik Türkiye’nin en önemli sektörlerinden bir tanesi. Üretim kapasitesi bakımından Avrupa’da ikinci sırada yer alıyor. Plastik sektöründe nitelikli işgücüne sahibiz. Diğer yandan inovasyon ve Ar-Ge’de güç kazanmaya ihtiyacımız var. Katma değerli ürünler de bunun bir parçası. İnovasyon yeteneğimizi artırma konusuna özel önem veriyor ve bu alana odaklanıyoruz. Yakın gelecekte plastik sektöründe kurulacak uzmanlık merkezlerinin de destekçisi olacağız. İstanbul Plastik Zirvesi deklarasyonunun Türkiye ve Avrupa arasındaki ilişkileri güçlendireceğine inanıyorum” dedi.
Avrupa ve Türkiye plastik sektörlerinden dikkat çeken notlar…
-Avrupa plastik endüstrisinde 1,45 milyon kişi istihdam ediliyor. Avrupa genelinde 62 bine yakın firma faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ise 14 bin plastik firması 250 bin kişiye istihdam sağlıyor.
-Plastik endüstrisi Avrupa’da 350 milyar Euro ciro yaparken ülkemizde 34 milyar dolarlık bir ciro söz konusu.
-Plastik endüstrisinin en büyük özelliği diğer endüstriler için vazgeçilmez bir tedarikçi ve tetikleyici konumda olması. Avrupa’da yapılan bir araştırmada plastik endüstrisindeki 100 Euro’luk bir GSMH artışı, ülke ekonomisinde 238 Euro’luk GSMH artışı yaratıyor. Yani Plastik endüstrisinin ülke ekonomisine çarpan etkisi tam 2,4 kat.
-Aynı araştırmada plastik endüstrisinde yaratılan her bir istihdamın karşılığı genel ülke ekonomisinde 3 ek istihdam anlamına geliyor.