“Tek Kullanımlık Plastikler, Deniz Çöpleri ve Mikroplastikler Yol Haritası” Hakkında PAGEV Görüşü

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından kamuoyuna açıklanan “Tek Kullanımlık Plastikler, Deniz Çöpleri ve Mikroplastikler Yol Haritası” sektörümüz tarafından dikkatle incelenmiştir. PAGEV olarak ülkemizin çevreyi koruma ve döngüsel ekonomi hedeflerine katkıda bulunmayı son derece önemli buluyoruz. Plastik endüstrimiz, uzun yıllardır Sıfır Atık vizyonunu destekleyen geri dönüşüm yatırımları ve sürdürülebilir üretim çalışmalarıyla bu hedeflere katkı sağlamaktadır.

Türk Plastik Sanayisinin Katkısı ve Ekonomik Önemi

  • Türk plastik endüstrisi, 11 milyon ton orijinal polimerden ve 1,5 milyon ton geri dönüşüm hammaddeden yıllık üretim yaparak toplamda 50 milyar dolar ciroya ulaşmaktadır.
  • 15 milyar dolarlık ihracat ile Türkiye’nin en büyük ihracatçı sektörlerinden biridir.
  • Avrupa kıtasında Almanya’dan sonra ikinci en büyük plastik mamul üreticisidir.

Özellikle tek kullanımlık plastikler, Türkiye için ekonomik ve sosyal açıdan kritik önemdedir:

  • Yıllık üretim: 1.458.000 ton (yaklaşık 4,4 milyar dolar)
  • İhracat: 1.008.000 ton (yaklaşık 3 milyar dolar)
  • İstihdam: 35.000 doğrudan, 100.000 dolaylı istihdam; yaklaşık 400.000 vatandaşımız geçimini bu sektörden sağlamaktadır.

Ekteki sektör raporuna göre tek kullanımlık ürünlerde yıllık kapasite sadece plastik çatal, bıçak, tabak, pipet, karıştırıcı, poşet, yiyecek kapları, içecek şişeleri ve kapaklarında yüz binlerce ton düzeyine ulaşmaktadır.

Sosyal ve Toplumsal Boyut

  • Tek kullanımlık ürünlerin yerine gelecek alternatiflerin maliyetleri çok daha yüksektir. Avrupa’nın çok altında kişi başına gelir seviyesine sahip ülkemizde bu durum enflasyonu artıracak, dar gelirli vatandaşların bütçelerini daha da zorlayacaktır.
  • Pandemi sürecinde de görüldüğü üzere tek kullanımlık plastikler, hijyen ve sağlık açısından vazgeçilmez bir koruma sağlamaktadır. Bu ürünlerin hızlı şekilde kısıtlanması, bulaş riskini artırabilecektir.

PAGEV’in Çözüm Önerileri

PAGEV olarak çözümün yasaklamalarla değil, daha iyi atık yönetimi ve geri dönüşümün güçlendirilmesiyle sağlanabileceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda:

  • Geri dönüştürülmüş içerik kullanımının zorunlu hale getirilmesi
  • Depozito iade sistemlerinin hızla uygulanması
  • Atık toplama ve geri dönüşüm altyapısının geliştirilmesi
  • Türkiye’ye özel ekonomik koşullar dikkate alınarak AB fonları ve uzun vadeli finansman modellerinin devreye sokulması

en doğru yaklaşım olacaktır.

Sektörün dönüşümü en az 10 yıl ve 9 milyar dolarlık yatırım gerektirmektedir. Dolayısıyla olası bir kısıtlama süreci 2037 yılına ötelenmeli, AB mevzuatına uyum sürecinde Türkiye’ye finansal destek sağlanmalıdır. PAGEV, bu desteklerle firmalarımıza liderlik edecek ve dönüşüm programlarını yönlendirecek kapasiteye sahiptir.

Sonuç

PAGEV olarak çevreyi koruma ve döngüsel ekonomiyi destekliyoruz. Ancak alınacak kararların ülkemizin ekonomik gerçeklerini, ihracat gücünü, istihdamı ve halk sağlığını göz ardı etmeden, sektörle birlikte planlanması gerektiğini vurguluyoruz. Doğru planlama ve iş birliğiyle Türkiye, tek kullanımlık plastiklerde sürdürülebilir dönüşümü başarıyla gerçekleştirebilir.

**

SORULARINIZA PAGEV CEVAPLARI

Soru 1: Tek kullanımlık plastikler, deniz çöpleri ve mikroplastikler yol haritası belirlendi. PAGEV olarak yol haritasına katkı verdiniz mi? Yol haritasında kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörünüzü nasıl etkileyecek?

PAGEV olarak, Bakanlığımızın yürüttüğü çalıştaylara ve istişare süreçlerine katıldık ve sektörümüzün görüşlerini ilettik. Hazırlanan yol haritasının çevre ve döngüsel ekonomi hedeflerine katkısını önemsiyoruz. Ancak kısa vadede tek kullanımlık ürünlere getirilecek kısıtlamaların 4,4 milyar dolarlık üretim ve 3 milyar dolarlık ihracat hacmini doğrudan etkileyeceğini ve 100 binden fazla istihdamı riske atabileceğini vurgulamak isteriz.

Orta ve uzun vadeli hedeflerin AB mevzuatıyla uyumlu hale getirilmesi doğru bir yaklaşım olmakla birlikte, bu dönüşümün en az 10 yıl ve 9 milyar dolarlık yeni yatırım gerektirdiğini de hatırlatmak isteriz. Dolayısıyla sürecin 2037’ye kadar zamana yayılması ve bu geçişte Türkiye’ye finansal destek sağlanması büyük önem taşımaktadır.

Soru 2: Plastik sektörü üretimde sorumluluklarını ne kadar yerine getiriyor?

Türk plastik sektörü, Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci en büyük üretim kapasitesine sahip. Sektörümüz, 1,5 milyon ton geri dönüştürülmüş hammaddeyi üretime kazandırarak sorumluluğunu yerine getirmektedir. Ayrıca üyelerimiz; geri dönüştürülmüş içerik kullanımı, depozito iade sistemleri ve atık toplama altyapısının geliştirilmesi konularında aktif rol almaktadır. PAGEV olarak biz de EPR (Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu) sistemlerinin daha etkin uygulanması için kamu otoriteleriyle iş birliği yapıyoruz.

Soru 3: Gıda ambalajlarından içecek kaplarına plastiğin azaltılmasının gıda ve içecek fiyatlarına etkisi ne olur? Alternatif ürün olarak neler gündemde? Sürdürülebilirlik noktasında; yeniden kullanılabilir ürünlerin üretilmesi yönünde çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Plastik, maliyet, hafiflik, gıda güvenliği ve lojistik avantajı nedeniyle en verimli ambalaj malzemesidir. Plastiğin yerine getirilecek alternatiflerin (kağıt bazlı, cam veya metal ambalajlar gibi) maliyeti çok daha yüksektir. Bu durum, özellikle gelir seviyesinin Avrupa ortalamasının altında olduğu ülkemizde, enflasyonu artıracak ve dar gelirli tüketicileri zorlayacaktır.

Sektörümüzde geri dönüştürülmüş içerik kullanımını artırmaya, yeniden kullanılabilir ve doldurulabilir ambalaj modelleri geliştirmeye yönelik AR-GE projeleri yürütülmektedir. Örneğin, gıda güvenliği standartlarına uygun yeniden kullanılabilir kutu ve kap tasarımları, depozito sistemleriyle desteklenerek yaygınlaştırılabilir. Ancak bunların endüstriyel ölçekte uygulanabilmesi için önümüzde en az 10 yıllık bir geçiş süreci gerekmektedir.

Soru 4: Ulusal Plastik Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanacak. Sektör olarak Eylem Planı çalışmalarına katkı verdiniz mi/verecek misiniz?

Evet, PAGEV olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da katkı vereceğiz. Sektörün üretim, ihracat ve istihdam gücünü koruyarak aynı zamanda çevre dostu dönüşümü sağlayacak en doğru politikaların, ancak kamu-özel sektör iş birliğiyle hazırlanabileceğine inanıyoruz.

Biz PAGEV olarak bu süreçte hem bilimsel verilerle destek sağlamaya hem de firmalarımızı AB fonları ve uluslararası finansman mekanizmalarıyla buluşturmaya hazırız. Eylem planının Türkiye’nin ekonomik gerçekleri dikkate alınarak hazırlanması, hem çevreyi korumak hem de rekabet gücünü korumak açısından kritik önemdedir.

Etiketler

Sayfa başına dön