PAGEV Özel Röportaj – Petra Cullmann, Messe Düsseldorf İcra Direktörü "PAGEV'le ilişkilerimizi güçlendireceğiz"
Messe Düsseldorf İcra Direktörü Petra Cullmann, K Fuarı’na katılım sağlayan ülkeler arasında dünyada ilk sıralarda yer alan Türkiye’nin en büyük delegasyonuna sahip PAGEV ile iş birliğini arttırmayı hedeflediklerini belirterek bu yılki fuara dair beklenti ve hedeflerini anlattı. İşte PAGEV’in sorularını yanıtlayan Cullmann’ın, önemli tespitlerinin yer aldığı özel röportajın ayrıntıları:
K 2025’in ana teması ve bu yıl odaklandığınız temel hedefler hakkında bilgi verebilir misiniz?
K 2025’in mottosu “Plastiğin Gücü! Yeşil – Akıllı – Sorumlu”dur. Bu motto, fuarın da yansıttığı sektörün güncel değerlerini ve hedeflerini ortaya koymaktadır. Plastiklerin, tıbbi cihaz teknolojisinden otomotive, ambalaj çözümlerinden birçok farklı endüstri alanına kadar tartışmasız rolünü vurgulamaktadır. Plastikler pek çok sektör için vazgeçilmezdir, inovasyonlara ve ilerlemelere büyük katkı sağlar, sürdürülebilir bir geleceğin tasarlanmasında temel unsurlardan biridir.
“Yeşil – Akıllı – Sorumlu” ifadesi, plastiğin üretimi ve kullanımında sektörün sürdürülebilir, akıllı ve sorumlu bir şekilde hareket etme taahhüdünü simgelemektedir. Buna ek olarak üç temel mesaj öne çıkmaktadır: “Döngüsel Ekonomiyi Şekillendirmek”, “Dijitalleşmeyi Benimsemek” ve “İnsana Değer Vermek”. Son tema, kaynakların sorumlu kullanımı, çevrenin korunması ve sosyal sorumluluk gibi konuların yanı sıra genç yeteneklerin yetiştirilmesi ve plastik ile kauçuk sektörünün gelecekteki profesyonelleri için kariyer fırsatları yaratılmasını da kapsamaktadır.
Fuarınızda sergilenen ürünler ve teknolojiler, küresel plastik endüstrisinin gelişimini nasıl etkiliyor?
K 2025, dönüşüm sürecindeki plastik endüstrisinin kapsamlı bir panoramasını sunacak ve yine birçok etkileyici yeniliğe ev sahipliği yapacak. Dünyada hiçbir fuarda, Düsseldorf’taki K kadar çok sayıda dünya prömiyerine rastlanmaz. Bu nedenle katılımcılar yeni teknolojilerini ve çığır açan geliştirmelerini fuar başlayana kadar gizli tutar. Ancak eminim ki bu yıl da sözünü ettiğim ana başlıklar doğrultusunda önemli gelişmeler göreceğiz.
Örneğin dijitalleşme ve yapay zekâ: Günümüzde plastik makineleri sektöründeki neredeyse her firma dijitalleşmeye odaklanmış durumda. Yapay zekâ da gündemde. Dijitalleşen süreçler sayesinde firmaların elinde çok fazla veri bulunuyor; bu veriler akıllı algoritmalarla kullanılarak pek çok ihtiyaca çok daha etkili çözümler üretilebiliyor. Üç yıl önce hiç kimse yapay zekâdan söz etmiyordu, şimdi ise herkesin gündeminde. İlk pratik uygulamalar da ortaya çıkmaya başladı. Yapay zekâ, makine tasarımı, üretim ve servis aşamalarında çok büyük katma değer yaratma potansiyeline sahip.
Küresel ekonomik iklim, katılımcı başvuruları ve ziyaretçi kayıtları göz önüne alındığında K 2025’te ziyaretçi ve katılımcı sayılarının önceki yıllara kıyasla nasıl olmasını bekliyorsunuz?
Elbette belirsizliklerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Ancak K gibi çok güçlü sabit noktalar var. Herkes K’nın gerçekleşeceğini biliyor ve dünya Düsseldorf’a yöneliyor. Özellikle zor zamanlarda ihtiyaç duyulan yönlendirmeyi sağlıyor. Bu, kayıt rakamlarından da görülüyor: K 2025, 66 ülkeden yaklaşık 3.200 katılımcı ile 178.000 m² net alanda Mayıs 2024 itibarıyla tamamen doldu (2022’de 59 ülkeden 3.020 katılımcı vardı). Avrupa bu yıl güçlü bir şekilde temsil edilecek; Almanya, İtalya, Türkiye, Avusturya, Hollanda, İsviçre ve İspanya başı çeken ülkeler arasında. Aynı zamanda Asya ülkelerinin katılımı da yıllardır yüksek seviyede devam ediyor. Özellikle Çin, Hindistan ve Tayvan’dan dikkat çekici bir katılım bekleniyor.
Ziyaretçi sayısına gelince; 2022’de 167 ülkeden 177.486 ziyaretçi Düsseldorf’a geldi. Elbette ziyaretçi sayısı önceden kesin olarak öngörülemez, ancak son aylarda Güney Amerika’dan Asya’ya, Orta Doğu’dan Avrupa’ya yaptığımız ziyaretler ve toplantılar bize K 2025’e olan ilginin çok yüksek olduğunu gösterdi. Avrupa, Asya ve Güney Amerika’dan büyük ziyaretçi gruplarının katılacağı şimdiden duyuruldu.
Plastikler sizce “döngüsel ekonomi” sayesinde çevresel zorlukların üstesinden gelebilir mi?
Sektör, plastik atıkların yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve azaltımını teşvik eden sürdürülebilir bir döngüsel ekonomi üzerine giderek daha fazla çalışıyor. Şirketlerin değer zincirinin tamamında somut çözümler sunma yönündeki artan istekliliğinden etkileniyorum. Ancak döngüsel ekonomiyle ilgili maliyetler hâlâ oldukça yüksek. Bu maliyetleri düşürmenin anahtarı, dijitalleşmenin çok daha geniş ölçekte yaygınlaşmasıdır. Bu, bir yandan makine ve tesislerin dijitalleşmesiyle süreçlerin daha iyi kontrol edilmesini ve özellikle geri dönüştürülmüş malzemelerin daha kolay işlenmesini mümkün kılar. Diğer yandan, malzeme akışlarının dijitalleştirilmesi de önemlidir. Örneğin dijital ürün pasaportu, bir ürünün tüm yaşam döngüsünü dijital olarak takip eder. Makineler ve ürünler, maliyetleri aşağı çekebilecek iki önemli kaldıraçtır. Zaman alacak olsa da doğru yolda olduğumuzu söyleyebilirim.
K Fuarı, ticari yönünün ötesinde, sektörde “sürdürülebilirlik ve dönüşüm” için nasıl bir katalizör rolü üstlenebilir?
K, sektör için önemli bir bilgi kaynağı, değerli bir rehber ve hatta geleceğe yön veren bir platform olacaktır. Geçmişte Düsseldorf’taki K’da ulusal sınırların da ötesine geçen pek çok girişim ve proje başlatıldı. Bu anlamda fuardaki özel etkinlikler çok sayıda fırsat sunuyor.
Bunlardan biri, Plastics Europe Germany ve Messe Düsseldorf iş birliğinde düzenlenen resmi özel gösterim “Plastics Shape the Future”. Bu etkinlik, K 2025’in üç ana temasını ele alıyor; bugünden yaşanan gelişmeleri, yarının vizyonlarının bugünden nasıl uygulanmaya başladığını gösteriyor. Aynı zamanda uluslararası siyasetin rolünü de vurguluyor. Programda, inovatif teknolojiler ve malzemeler üzerine tartışmalar, açılış konuşmaları, politik bir panel, Kariyer Günü ve Start-up Pitch gibi yedi tematik gün yer alıyor.
“VDMA Forum The Power of Plastics”te ise VDMA ve üye şirketleri, döngüselliğin plastik endüstrisinde nasıl uygulanabileceğini örneklerle sergileyecek. Ayrıca seçilmiş ürünler, canlı sunumlar, atölyeler, paneller ve genç yeteneklere yönelik etkinliklerle etkileşimli bir platform sunulacak.
İkinci kez düzenlenecek “Start-up Zone”, plastik ve kauçuk alanında yenilikçi ürünler ve çözümler geliştiren yeni girişimlere sahne olacak.
“K 2025 Women in Plastics” etkinliği ise sektördeki kadınlara özel bir ağ kurma platformu olacak. Başarılı kadınlar kariyer deneyimlerini aktaracak, panel ve iyi uygulama sunumlarıyla izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.
Türkiye’nin K Fuarı’ndaki güçlü katılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye uzun yıllardır K’nın en önemli katılımcı ülkelerinden biri olup uluslararası plastik pazarında köklü bir yere sahiptir. Türk firmalarının fuara artan katılımı, ülke sanayisinin olumlu gelişimini ve artan önemini yansıtıyor. K 2025’te Türkiye’den 217 katılımcı bekleniyor. Bu, bir önceki fuara göre yüzde 17’lik bir artış anlamına geliyor ve ilk kez 200’ün üzerinde Türk şirketi yer alacak. Bu rakamlar, Türk plastik endüstrisinin işleme, makine ve tesis mühendisliği alanlarındaki güçlü varlığını ve uluslararası yönelimini ortaya koyuyor. Bu katılımı özellikle memnuniyetle karşılıyor ve K’nın tematik ve teknolojik çeşitliliğine değerli bir katkı olarak görüyoruz.
Türk plastik sanayisinin %88’ini temsil eden ve K Fuarı’na en büyük heyeti getiren PAGEV ile ilişkilerinizi önümüzdeki dönemde daha da güçlendirmeyi planlıyor musunuz?
Türkiye, küresel plastik endüstrisinde giderek daha önemli bir rol oynamakta ve hem katılımcı hem de ziyaretçi açısından K’nın önemli bir partner ülkesi konumundadır. Bu bağlamda, diğer pek çok ülke ile olduğu gibi, ilgili sektörel derneklerle iş birliği içinde çalışarak katılımcıların fuara erişimini kolaylaştırıyor, heyetlerin ve grup katılımlarının organizasyonunu sağlıyoruz. PAGEV ile de özellikle Türk ziyaretçi gruplarının desteklenmesi konusunda düzenli ve yapıcı temaslarımız devam etmektedir.
Dijital fuarların artan yaygınlığını, küresel (fiziksel) fuarlarla karşılaştırdığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dijital fuarların giderek yaygınlaştığını düşünmüyorum, aksine. Covid döneminde fiziksel fuarların yokluğunu telafi etmek için geçici bir çözüm oldular. Ancak özellikle K 2022’de görüldü ki, fiziksel fuar deneyimi gerek katılımcılar gerekse ziyaretçiler açısından yerini hiçbir şeyin tutamayacağı bir ihtiyaçtır. İnsanlar sosyal varlıklardır; tanışmak, birebir görüşmek, makineleri ve ürünleri canlı görmek, dokunmak isterler.
Bununla birlikte, fuarlar artık dijital yetkinliklerini de geliştirmeye ve çeşitlendirmeye devam ediyor. Biz de K kapsamında son yıllarda dijital hizmetlerimizi önemli ölçüde artırdık. Örneğin sektör haberleri, röportajlar, teknik yazılar ve videolar içeren K-Mag isimli 365 gün aktif bir çevrim içi dergimiz var. Ayrıca LinkedIn, Facebook ve Instagram’da resmi kanallarımız bulunuyor. Katılımcılar kendi profillerini K-online’da istedikleri dijital içerikle zenginleştirebiliyor. Yeni chatbot hizmetimiz de hem katılımcılar hem de ziyaretçiler için pratik ve verimli bir destek sağlıyor.
Özellikle “Fair-Match” eşleştirme aracını vurgulamak isterim. Hem katılımcılar hem de ziyaretçiler için tasarlanan bu araç, ilgilerine göre en uygun iş ortaklarını öneriyor. Entegre sohbet özelliği sayesinde fuar sırasında ve sonrasında doğrudan iletişim ve randevu planlaması yapılabiliyor.
Avrupa vizelerinin alınmasında yaşanan zorluklar K Fuarı’nı nasıl etkiliyor? Sizce bu sorunun çözümü için neler yapılmalı? Alman makamlarına resmi başvurularda bulunuyor musunuz?
Vize alınmasında yaşanan sorunların farkındayız ve bu konuyu çok ciddiye alıyoruz. Çünkü bu, pek çok katılımcı ve ziyaretçinin fuara katılım kararını doğrudan etkileyen bir faktör. K 2022, pandemi kısıtlamalarından ciddi şekilde etkilenmişti; K 2025’te bu sorunların daha az olmasını öngörüyoruz. Ancak bazı ülkelerde hâlâ büyük zorluklar mevcut. Bu nedenle biz ve yurtdışındaki temsilcilerimiz, katılımcı gruplarını başvuru süreleri ve prosedürler hakkında önceden bilgilendiriyoruz. Gerekirse belge hazırlıkları konusunda da destek sağlıyoruz. Ayrıca ticaret fuarı organizatörleri ve sektör dernekleri aracılığıyla ilgili bakanlıklar ve elçiliklerle sürekli temas hâlindeyiz, böylece pratik çözümler geliştirip katılımın sorunsuz gerçekleşmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Son olarak, kapanış mesajınızı alabilir miyiz?
K 2025’i sabırsızlıkla bekliyorum ve tüm sektör temsilcilerini Düsseldorf’a davet ediyorum. Yalnızca her üç yılda bir ortaya çıkan bu fırsatlardan yararlanmanızı diliyorum.
K 2025, ilham veren ve “Geleceği birlikte şekillendiriyoruz” mesajını güçlendiren ortak bir deneyim olarak hatırlanmalı.