Dünya Plastik Konseyi’nden Birleşmiş Milletler’e küresel anlaşma öncesi son çağrı
Dünya Plastik Konseyi (WPC), plastik kirliliğini sona erdirmek amacıyla imzalanacak küresel anlaşma öncesi hükümetlere çağrıda bulundu. Ülkelerin çok farklı zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve farklı çözümlere ihtiyaç duyduğunu belirten Dünya Plastik Konseyi Başkanı Benny Mermans, bu nedenle anlaşmanın her ülke ve bölgenin şartları gözetilerek esnek bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Dünya Plastik Konseyi Üyesi ve PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu da döngüsel plastik sistemine geçişin plastik atık sorununu çözmenin anahtarı olduğunu belirterek, "Plastiklerin tüm yaşam süresine döngüsellik kazandırılması ve amaca uygun bir atık yönetim sistemi geliştirilmesi, antlaşmanın temel taşı olmalı" dedi. Dünyadaki plastik kirliliğini sona erdirmek için uluslararası bir antlaşma üzerindeki son müzakere turu, 25 Kasım Pazartesi günü Güney Kore'nin Busan kentinde gerçekleştirilecek.
Birleşmiş Milletler Çevre Meclisi (UNEA) kapsamında plastik kirliliği ve deniz ortamı konusunda uluslararası hukuksal bağlayıcılığı olan bir belge geliştirmek amacıyla kurulan ve ilk toplantısını 2022 yılında yapan Hükümetlerarası Müzakere Komitesi (HİK), beşinci toplantısını 25 Kasım Pazartesi günü Güney Kore'nin Busan kentinde yapacak. Dünya Plastik Konseyi Üyesi ve PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu’nun da katılım göstereceği ve plastik kirliliğini sona erdirmek için uluslararası bir antlaşma üzerindeki nihai müzakere turu olan bu toplantıda, uluslararası yasal bağlayıcılığı olan bir düzenlemenin ülkelerin plastik atıkla mücadele etmesine nasıl olanak sağlayacağı gibi önemli konular üzerinde anlaşma sağlanması gerekecek.
'TEK TİP BİR DÜZENLEME FAYDA SAĞLAMAZ, ÜLKELERE ESNEKLİK SAĞLANMALI'
Bu kritik toplantı öncesinde bir açıklama yapan Dünya Plastik Konseyi (WPC), farklı ülkelerin ihtiyaçlarını gözeten, ancak 2040 yılına kadar plastik kirliliğini sona erdirmek için ortak bir çerçeve oluşturan bir anlaşma üzerinde uzlaşılması çağrısında bulundu.
Ülkelerin çok farklı zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve farklı çözümlere ihtiyaç duyduğunu belirten Dünya Plastik Konseyi Başkanı Benny Mermans, tek tip bir küresel politika ve düzenleme yaklaşımının işe yaramayacağına dikkat çekerek, "Bu nedenle antlaşma, her ülke ve bölgenin anlaşmanın hedeflerine kendi koşullarına en uygun yollarla ulaşabilmesi için esneklik sağlamalıdır.” dedi. Mermans, şöyle devam etti:
"Son anlaşma, küresel yükümlülükler ile ulusal önlemler arasında doğru bir denge kurmalı ve ülkelerin kendi koşullarına en etkili çözümleri uygulayabilecekleri ulusal eylem planları geliştirmelerini sağlamalı. Bu planların mutlaka ülkelerin ilerlemeyi izleyip raporlamasını sağlayacak ortak unsurlar içermesi gerekiyor. Toplama, ayrıştırma ve geri dönüşüm için yatırımları teşvik eden talep sinyalleri yaratmalı. Örneğin, plastik kullanan sektörler için ulusal düzeyde zorunlu geri dönüştürülmüş içerik hedefleri, döngüsel plastik ham maddelere olan talebi artırarak plastik atıkların değerini yükseltecektir."
YAVUZ EROĞLU'NDAN 'DÖNGÜSEL PLASTİK SİSTEMİNE GEÇİŞ' VURGUSU
Dünya Plastik Konseyi Üyesi ve PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu da açıklamasında döngüsel plastik sistemine geçişin önemine işaret etti ve plastiklerin yeniden kullanıldığı, geri dönüştürüldüğü ve sorumlu bir şekilde yönetildiği bir döngüsel plastik sisteminin, plastik atık sorununu çözmenin anahtarı olduğunu söyledi. Döngüsel ekonomiye geçişin sadece sera gazı emisyonlarını azaltmak ve kaynak verimliliğini artırmanın yanında ekonomik kalkınmayı da teşvik edeceğini belirten Eroğlu, bu durumun özellikle atık yönetimi ve geri dönüşüm altyapısı daha az gelişmiş ülkelerde iş imkanları yaratacağını ifade etti.
Başkan Eroğlu, “Plastiklerin tasarımdan geri dönüşüme ve sorumlu kullanım ömrü sonuna kadar tüm yaşam süresine döngüsellik kazandırılması ve amaca uygun bir atık yönetim sistemi geliştirilmesi, antlaşmanın temel taşı olmalı. Bu konuda hem Yönetim Kurulu Üyesi olduğum Brüksel merkezli EuPC (Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği) hem de Başkanlığını yaptığım PAGEV ve TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi olarak Avrupa’da ve Türkiye’de yoğun çalışmalar yapıyoruz. Tüm bu tecrübelerimiz bize anlaşmanın hedeflerine ulaşırken, plastiklerin topluma sunduğu faydaları korumanın en etkili yolunun da plastik atıkları gerçek bir değere sahip bir emtia haline getirmek olduğunu göstermektedir.” dedi.
Eroğlu şöyle devam etti:
"Plastikler, rüzgar ve güneş enerjisini mümkün kılar, binaların ve ulaşımın verimliliğini artırır, gıdaların korunmasını sağlar, altyapıyı geliştirir ve modern sağlık hizmetlerini mümkün hale getirir. Bu nedenle antlaşma, öncelikle sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği hedeflerimize ulaşmak için plastiklere ihtiyacımız olduğunu, yönetilemeyen atıkların da kirliliğin birincil nedeni olduğunu kabul etmeli. Bu atık yönetimi eksikliğinden muzdarip yaklaşık 2,7 milyar insana uygun atık yönetimi sağlanmasını önceliklendirmelidir."
NİHAİ ANLAŞMANIN İÇERİĞİNE DAİR EK ÖNERİLER
Dünya Plastik Konseyi, Pazartesi günü yapılacak nihai oturum öncesi, 5 başlıkta anlaşmanın içeriğine dair ek önerilerini de paylaştı:
Sürdürülebilir finans mekanizmaları: Özellikle gelişmekte olan ekonomiler için, gerekli finansmanı sağlamak için sürdürülebilir finans mekanizmalarının hayata geçirilmesi çok önemli. Bu nedenle WPC olarak kamu ve özel sektörden büyük ölçekli yatırımları harekete geçirecek mekanizmaların kurulmasını destekliyoruz. Örneğin, iyi tasarlanmış üretici sorumluluğu programları, malzemelerin toplanması, ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesini finanse etmek için kullanılabilir.
Uygulamaya dayalı yaklaşım: Yüksek sızıntı riski taşıyan plastik ürünlerin kirliliğe dönüşmesini önlemek için yerel olarak uygulanabilecek bir karar ağacı değerlendirme çerçevesinin küresel olarak benimsenmesini destekliyoruz. Yasaklar ve kısıtlamalar gibi keskin ve verimsiz önlemler yerine, bu yaklaşım bir plastik ürünün bir ülkedeki toplumsal değerini dikkate alır ve onun kirliliğe dönüşmesini önlemek için uygun çözümler sağlar.
Ticaret: Anlaşma mutlaka geri dönüşüm ve atık yönetimi altyapısına sahip olmayan ülkelerden bu altyapıya sahip olanlara plastik atıkların serbestçe taşınmasını sağlamalı. Bu serbestlik hem plastiklerin döngüselliğini teşvik edecek hem de kirliliği önleyecek ve dirençli bir tedarik zincirini destekleyecektir.
Ürün tasarımı: Plastiklerin daha kolay yeniden kullanılması, geri dönüştürülmesi, onarılması ve dayanıklı olması için tasarıma bu şekilde başlanması gerekir. Anlaşma, dayanıklılık standartlarını belirleyerek, ulusal geri dönüşüm hedeflerini teşvik ederek ve topluluklara atıkları bir kaynak haline dönüştürme yetkisi vererek mevcut ve yeni uluslararası tasarım ilkelerine ve standartlarına dayalı rehberlik sağlamalı.
Kayıt dışı sektör: Şu anda küresel plastik atık toplamanın yüzde 60’ını yöneten sokak toplayıcıları plastik sektörü açısından kritik derecede önemli olarak kabul edilmeli ve söz konusu anlaşma, bu sektörün önemli katkılarını tanımalı. Sokak toplayıcıları, sanayi, hükümetler ve akademi arasında ortaklıklar kurarak tüm paydaşları güçlendiren, sürdürülebilir ve ekonomik olarak uygulanabilir çözümler geliştirmeli. Sokak toplayıcıları resmi bir formata getirilip, sisteme dahil edilmeli, bu sektörde çalışanların sağlık, barınma ve geçinme sorunları önceliklenmeli.