8. SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA ZİRVESİ’nde PAGEV Paneli Yavuz Eroğlu Moderatörlüğünde Yapıldı
Küresel gıda sistemi, beslemenin yanı sıra insan sağlığı, kültür ve üretkenlik gibi pek çok konuda da güçlü bir rol oynuyor; tüm insanları, geçmiş ve gelecek nesilleri birbirine bağlıyor. Dünya’da yaşanan beklenmedik olayların etkisi ile süregelen gıda sistemi zorlayıcı dönemler geçirdi. Küresel gıda krizi, iklim değişikliği, ekonomik dalgalanmalar, savaş, kaynakların bilinçsizce kullanılışı ve ormansızlaşma, Covid 19’un tedarik zincirlerinin kusurlarını ve kırılganlığını ortaya çıkarması gibi birçok sarsıcı olay mevcut gıda sisteminin tekrar ele alınması gerektiğini ortaya koydu. Öte yandan mevcut bu tehditler; hem insan hem de gezegen sağlığını koruyan gıda teknolojisi inovasyonları ile gıda sisteminin yeniden şekillenmesine ve yeşil dönüşümüne, yeni gıda kaynak taleplerinin oluşmasına ve herkes için adil beslenmenin sağlanmasına da olanak sunuyor.
Gıdanın dünyayı ve insanları birleştirici gücü düşünüldüğünde, beslenmenin fonksiyonel, alternatif gıdalara evrildiği, çoklu duyusal deneyimin ön plana çıktığı ve daha iyi gıdaya ulaşım talebinin arttığı bu dönemde sektörün de bu yönde yanıtlar araması gerekiyor. Bireyden topluma herkes için adil beslenmeye doğru geleceğe değer odaklı bir şekilde yön veren; şeffaf, yenilikçi çözümler ile sektörün dönüşümünü hedefleyen gıda markalarına hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var.
8. yılında Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, tüm dünyanın yaşadığı sert değişimlerle küresel gıda endüstrisinin mevcut durumunu ele alarak gıda sistemlerini tüketicilerin, üreticilerin ve gezegenin yararına dönüştüren küresel taahhütleri ve eylemlerin geliştirilmesinde yol haritalarını, dönüşüm fırsatlarını, oluşabilecek risk ve engelleri ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.
Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Türkiye’de ambalajların geri dönüşümü için 90 belediyeyle çalıştıklarını, ulaştıkları noktada 13 milyon nüfusun ambalaj atığının toplandığını, ancak gidilecek daha fazla yol olduğuna işaret etti. Endüstri olarak bu konuda yoğun çaba gösterdiklerini vurgulayan Eroğlu, “Plastik, sağlık alanından ambalaja kadar hayatımızın her alanına giriyor ancak, atığın daha iyi toplanması lazım. Daha fazlasını yapmak için farklı görüşler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi. Eroğlu, 27 üyeli AB ile karşılaştırıldığında, Türkiye’nin dönüşüm hızında ilk 10’a girebildiğini sözlerine ekledi.
Tasarım Üssü Genel Müdürü Gamze Güven ise geri dönüştürülmüş ürün ve malzemelerin aslında daha ekonomik olması gerektiğini, ancak lüks gibi algılandığını belirterek, “Burada bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Bu lüks olmamalı. Daha pahalı olmaması için de arz-talep dengesi kurulmalı” dedi. Bazı etiketlerin tüketicilerin kafasını karıştırdığını belirten Güven, etiket reformuna da ihtiyaç olduğunu kaydetti. Güven, “Kamu spotları ve doğru bilgilendirmeyle tüketici doğru bilgilendirilmeli. Atıkların temiz toplanması lazım. Kendi atığımızı dönüştürerek hammadde imal edelim, ithal etmeyelim. Geri dönüşüm sistemi iyi çalıştırılmalı” değerlendirmesinde bulundu.