250 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYAN SEKTÖRDE SIKINTI BÜYÜK
Plastik makine yatırımları ilk yarıda yüzde 42 azaldı
Dünyada 6’ncı, Avrupa’da ikinci en büyük üretici olduğumuz plastik sanayi alarm vermeye devam ediyor. PAGEV, plastik mamul üretiminden sonra makine ve teçhizat yatırımlarında da gerilemenin sürdüğünü açıkladı. PAGEV raporuna göre plastik sektörünün öncü göstergeleri arasında yer alan makine ve teçhizat yatırımları yılın ilk yarısında yüzde 42 azaldı. Plastik işleme makineleri üretimi de geçen yılın ilk yarısına kıyasla yüzde 20 düştü. Üretim ve satışlardaki düşüşün yılın geri kalanında devam edeceği tahmin ediliyor.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), hazırladığı kapsamlı raporlarla sektörün nabzını tutuyor. PAGEV son olarak yayınladığı Türk plastik İşleme Makineleri Sektör İzleme Raporu’nda 2019 yılının tamamı ve 2020 yılına dair önemli veriler ortaya koydu. Rapora göre, plastik sektörünün 2019 yılının ilk yarısındaki makine ve teçhizat yatırımları 2018 yılının ilk yarısına kıyasla yüzde 42 azalarak 306 milyon dolara geriledi. Sektör, geçen senenin ilk yarısında makine ve teçhizata 526 milyon dolarlık yatırım yapmıştı.
2019’un 6 aylık dönemindeki plastik makine yatırımlarının yüzde 43’ünü presler ve diğer makineler, yüzde 20’sini aksam ve parçalar, yüzde 17’sini enjeksiyon, yüzde 13’ünü ekstrüzyon, yüzde 4’ünü termoform makineleri ve yüzde 3’ünü ise şişirme makineleri oluşturdu. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki gerilemenin yılın geri kalanında da devam edeceği tahmin ediliyor.
2018 yılının ilk yarısında 286 milyon dolar olan plastik işleme makineleri üretimi ise 2019 yılının ilk yarısında 229 milyon dolar olarak gerçekleşti ve geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20 oranında geriledi. Bu dönemdeki plastik işleme makineleri üretiminden; presler ve diğer makineler yüzde 42, aksam ve parçalar yüzde 25, ekstrüzyon makineleri yüzde 15, enjeksiyon makineleri yüzde 9, termoform makineleri yüzde 8, şişirme makineleri ise yüzde 1’lik pay aldı.
Makine üretiminde yüzde 20 gerileme gerçekleşen 2019 Ocak-Haziran aylarında ithalatta da keskin bir düşüş yaşandı. Yılın ilk yarısında 174 milyon dolarlık plastik işleme makineleri ithalatı yapılırken 2018 yılının eş dönemine göre ithalat yüzde 48 azaldı. Bu dönemde en fazla ithalat yapılan ilk 10 ülke; Almanya, Çin, İtalya, Japonya, Avusturya, Tayvan, Fransa, ABD, Hindistan ve Güney Kore oldu. İthalattaki düşüşün etkisiyle dış ticaret açığı da yüzde 68 gerileyerek 77 milyon dolara indi.
Yılın 6 aylık döneminde plastik işleme makineleri ihracatı ise 2018 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 1 azalışla 97 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının ortalama birim ihraç fiyatı 2019 yılının ilk yarısında kilogram başına 9,7 dolar olurken 2018 yılına kıyasla yüzde 9 azaldı. İlk yarıda plastik işleme makinası ihraç ettiğimiz ilk 10 ülke; Hindistan, Rusya Federasyonu, Cezayir, Irak, Bulgaristan, Almanya, İran, İspanya, Özbekistan ve Romanya olarak sıralandı.
PAGEV raporunda plastik işleme makineleri sektörünün başlıca sorunlarına da değinildi. Makine imalat sanayinde yaşanan sıkıntıların plastik işleme makineleri sektörü açısından da geçerli olduğunun altı çizilerek sektör özelindeki sorunlar şu şekilde belirtildi.
Plastik İşleme Makineleri Sektörünün Temel Sorunları
- Plastik işleme makinelerine yönelik bir ulusal strateji ve sektörün belirli bir vizyonu yoktur.
- Türkiye, plastik işleme makinelerine çok ciddi yatırım yapan bir plastik sektörüne sahiptir. Türkiye, bu alanda dünyanın en önemli pazarlarından biri olmasına rağmen pazarın yaklaşık yüzde 70’ine ithal makineler hakimdir. Yerli makine üreticileri yeterince korunmamaktadır.
- Türkiye plastik işleme makineleri sektörü ucuz makine üretici ülkelerden yapılan ithalat karşısında gelişememektedir.
- Plastik işleme makineleri sektörüne yönelik bir devlet stratejisinin bulunmaması ve plastik mamul üreticilerinin rekabet üstünlüğü sağlamak için ucuz ve ikinci el makine ithalatını tercih etmeleri, Türkiye’de plastik işleme makineleri sektöründe üretimin yeterince artmasını engellemektedir.
- Sektörde ciddi bir yer sorunu bulunmaktadır. Makine ve aksam üreticileri genelde fiziksel olarak küçük ve yetersiz mekanlarda faaliyetlerini sürdürmektedir. Daha büyük yerlere geçmek istediklerinde zaten kısıtlı olan işletme sermayelerini yüksek rant içeren toprağa gömmeleri gerekmektedir. Sektör acil olarak organize ve ranttan uzak sanayi arsasına ihtiyaç duymaktadır. Bu konudaki ihtiyaç Ortaçağ’daki derebeylik sistemi gibi rant üzerine yürüyen yeni model bazı organize sanayi bölgeleri oluşmasına ortam yaratmıştır.
- Türkiye plastik işleme makineleri dış ticaretinde net ithalatçıdır ve ihraç edilen makinaların birim fiyatları yüksek katma değer sağlamaktan uzaktır.
- Sektörde AR-GE, ÜR-GE, endüstriyel tasarım ve ürün geliştirme konularında çalışmalar yetersizdir.
- Sektörde patent, tescilli marka yatırımları yapılmamaktadır veya yeterli oranda değildir.
- Sektörün uluslararası teknik mevzuata uyumu yetersizdir.
- Sektördeki firmaların öz kaynakları ve işletme sermayeleri yetersizdir.
- Enerji maliyetleri yüksektir.
- Sektörün pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimi konularında gelişime ihtiyacı vardır.
- Makine ihraç edilen ülkelerde Türk Makine Üreticisi KOBİ’lerinin müşterilerine ortak teknik servis sağlayacağı işbirliklerine gidilmelidir. Bunun için gerekli finansman konusunda İhracatçı Birliği kaynakları seferber edilmelidir.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, ülke ekonomisine 35 milyar dolarlık katma değer ve 250 binden fazla kişiye istihdam yaratan plastik sanayinin geleceğini gösteren makina ve teçhizat yatırımlarındaki düşüşün devam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Plastik makine sektörü yatırımları, sektörün geleceğini göstermesi açısından çok önemlidir. Plastik karşıtı kampanyaların maalesef kamu yönetimi tarafından da desteklenmesi içinde bulunduğumuz ekonomik krizde sektöre daha da büyük darbe vuruyor. Plastik sanayini çevre düşmanı ilan etmek ülkemize yarardan çok zarar getirir. Çevreye rağmen sanayileşme dönemi bitmiştir ve plastik sektörü de bu anlamda önemli bir değişimden geçiyor. Plastik üretim teknolojileri yenileniyor ve değişen ihtiyaçlara uygun en çevreci çözümleri yine plastikler sunuyor. Bir malzemeyi değerlendirirken akıl ve bilim ışığında değerlendirme yapmak ve döngüsel ekonomideki yerine bakmak gerekir. Popülist söylemler ve kararlar sanayimize ve ülke ekonomisine çok büyük zarar veriyor” dedi.
PAGEV Başkanı Eroğlu, plastik işleme makineleri sektörünün başlıca sorunlarına da değinerek şunları söyledi: “Makine yatırım malı olduğu için ülke imajı çok büyük önem taşıyor. Türkiye’nin imajını ne kadar yukarıya çıkarırsak makine satışlarımızı da o oranda artırabiliriz. Fakat ne yazık ki 15 Temmuz ve sonrasında yaşanan ekonomik türbülans bunu zorlaştırıyor. Güven kaybı satışları düşürürken yurtdışı bankalar da leasing sözleşmelerinde sorun çıkarıyor. Bazı makine üreticilerinin ülkemizin yurtdışında yaşadığı imaj sorunu nedeniyle montaj hatlarını Almanya’ya taşımaya başladıklarını görüyoruz ki bu Türkiye açısından istihdam kaybı anlamına geliyor. Sektörün en büyük sorunlarından biri de şehirlerin hızla büyümesi nedeniyle üreticinin şehirlere sıkışıp kalması. Makine sanayinin büyümesini desteklemek için makine üretimini büyükşehirler dışına taşıyacak ranttan uzak organize sanayi bölgelerinin oluşturulması konusunda adımlar atılması gerekiyor”.